Hayatlarımızın içerisinde varolan, fakat kontrolümüzün dışında fark etmeden, kontrolsüzce akan gerçeklerin tebessüm dolu anlamı.

Hayatı Iskalama Lüksün Yok Senin

by Arman Memil | 8/28/2008 03:29:00 ÖS in | yorum (0)

Bir aşk için yapabileceğin her şeyi yaptığına inanıyorsan ve buna rağmen hala yalnızsan, için rahat olsun.

Giden zaten gitmeyi kafasına koymuştur ve yaptıkların onun dudağında hafif bir gülümseme yaratmaktan başka hiçbir işe yaramayacaktır. Sen kendini paralarken ,o her zaman bahaneler bulmaya hazırdır.Hani ağzınla kuş tutsan "Bu kuşun kanadı neden beyaz değil?" diye bir soruyla bile karşılaşabilirsin.. iki ucu keskin bıçaktır bu işin.Yaptıklarınla değil yapmadıklarınla yargılanırsın her zaman. Bu mahkemede hafifletici sebepler yoktur. İyi halin cezanda indirim sağlamaz. Sen, "Ama senin için şunu yaptım" derken o, "şunu yapmadın" diye cevap verecektir. Ve ne söylesen karşılığında mutlaka başka bir iddiayla karşılaşacaksındır. Üzülme, sen aşkı yaşanması gerektiği gibi yaşadın.Özledin, içtin, ağladın, güldün, şarkılar söyledin,düşündün,şiirler yazdın. "Peki o ne yaptı" deme.

Herkes kendinden sorumludur aşkta. Sen aşkını doya doya yaşarken o kendine engeller koyuyorsa bu onun sorunu. Bir insan eksik yaşıyorsa, ve bu eksikliği bildiği halde tamamlamak için uğraşmıyorsa sen ne yapabilirsin ki onun için? Hayati ıskalama lüksün yok senin. Onun varsa, bırak o lüksü sonuna kadar yaşasın. Her zamanki gibi yaşayacaksın sen. "Acılara tutunarak" yaşamayı Öğreneli çok oldu. Hem ne olmuş yani, yalnızlık o kadar da kötü bir şey değil. Sen mutluluğu hiçbir zaman bir tek kişiye bağlamadın ki.... Epeydir eline almadığın kitaplar seni bekliyor. Kitap okurken de mutlu oluyorsun unuttun mu? Kentin hiç görmediğin sokaklarında gezip yeni yaşamlara tanık olmak da keyif verecek sana. Yine içeceksin rakını baliğin yanında. Üstelik dilediğin kadar sarhoş olma özgürlüğü de cabası... Sen yüreğinin sesini dinleyenlerdensin ve biliyorsun as olan yürektir.

Yürek sesi ne bilmeyenler, ya da bilip de duymayanlar acıtsa da İçini unutma; yaşadığın sürece o yürek var olacak seninle birlikte. Sen yeter ki koru yüreğini ve yüreğinde taşıdığın sevda duygusunu. Elbet bitecek güneşe hasret günler. Ve o zaman kutuplarda yetişen cılız ve minik bitkiler değil, güneşin çiçekleri dolduracak yüreğini...

Evet yukarıda Nazmı Hikmet'in hoş bir yazısını görüyoruz. genelde kendi yazılarımı yazarım ama bu yazıyı olduğu gibi yaranın kendi ifadesini bozmamak adına direk yayınlıyorum.

Umut Etmenin Mutluluğu

by Arman Memil | 8/15/2008 04:16:00 ÖS in | yorum (0)

Hayata umut dolu gözlerler bakmayı bilmeli insan. Bilmeli ki yaşamanın bir anlamı olsun. Anlamı olsun ki mutlu olabilsin.

Biz insanlar nedense acı çekmeyi çok seviyoruz. Bekli insanların yardım sever yanlarının bize oluşturduğu ilgi için fark etmeden bu durumlara düşüyoruz. Düşünün ve mazinize şöyle bir göz atın. Anılarınıza baktığınızda kötü, olumsuz ve istenmeyen olayları hatırlıyor ama ne kadar üzüldüğünü hissedemiyorsunuz değil mi? Sadece birkaç kelime. “Ne kadarda çok sıkılmıştım.” Oysaki istenmeyen bir acı hali ile karşılaştığınızda o anı o kadar kuvvetli bir acı hissederek yaşarsınız ki zaman durur sanki, nefesiniz daralır, bir türlü düşüncelerden kurtulamazsınız. Biran önce durumun düzelmesini istersiniz ama nedense zaman, o noktaya hiç akmaz. Zaman gelir gider ve kafanızda bir düşünce oluşur. Neden üzülüyorum ki. İşte bununla beraber kelimeler halinde saklanmaya başlar o acı yüklü saniyeleriniz.

Zamandır ilaç olan insana, unutturan. Bir de düşünsenize unutamadığımızı, unutulamadığımızı herhalde kin dolu insanların akıl almaz hikayelerini diler ve bir fiil yaşardık. Bence insanın en güzel özelliklerinden biriside budur, unutmak. Buna karşın istemediğimiz şeyleri de saklamayı biliriz. Kötü olan duyguları saklarken iyi olan duyguları yaşatır hissederiz. O yüzden insanlar sevgi yaşanırsa büyür derler diye düşünüyorum.
İnsan önce sevmeyi öğrenmelidir ki umut etmeyi bilsin. Sevdikçe yaşama anlam katmalı, anlam kazandıkça mutluluğu yaşamalı. Mutluluğu yaşamanın keyfine varmalı.

Blog Listem

Son Yazılarım


Ziyaretçiler